Hukuk sisteminin, şirketlerin plastik üretimine ve modern ekonomi çerçevesinde toplumun tek kullanımlık ürünleri benimsemesine destek çıkar durumda olmasından ötürü, plastik ayak izlerini azaltmak isteyen tüketiciler bir dizi güçlükle karşı karşıya kalıyor. Yeniden kullanılabilir yiyecek ve içecek kaplarımızı yanımızda taşımamız gerekiyor. Ne yapıp edip şişeli su ve içeceklerden uzak durmamız gerekiyor. Tek kullanımlık plastik kaplara mecbur kaldığımız durumlarda hangi tür plastiklerin (1 ve 3 numaralı olanlara evet, 5 numaralı olanlara hayır mı?) ya da hangi formların (şişelere evet, poşetlere hayır mı?) kabul edilebilir olduğuna, bunların nerelere atılabileceğine (yol kenarına mı özel bir yere mi?) dair nice inceliği bilmemiz gerekiyor.
Müşterilerin kullanabileceği geri dönüşüm sistemleri bulundurmayı şart koşan yasalara rağmen pek çok restoran ve benzin istasyonunda bu tür sistemler bulunmuyor. Öyle durumlarda, dönüştürülebilir malzemeleri geri dönüşüm imkânı bulunan yerlere taşımamız gerekiyor. O zaman bile, geri dönüşümde plastiklerin genelde aşındığını ve plastik şişelerin genellikle yeni şişelere değil, geri dönüşüme müsait olmayan halılara ve sentetik giysilere dönüştürülebildiğini aklımızda tutmamız gerekiyor. Nihayetinde üzerinde pek kontrolümüz olmayan bir problemle ilgili bireysel sorumluluğumuzu kabul ediyoruz. Plastik çöplüğüne karşı tüm gücümüzle mücadele edebilir ancak pek yol alamayabiliriz. Bir noktada meselenin kaynağına bakmamız gerekiyor.
2019 yılında yapılan Pew Research anketine göre Amerikalıların yüzde 74’ü hükümetin “çevreyi korumak adına ne lazımsa yapması” gerektiğini düşünüyor. Peki sularımızın, gıdamızın ve bedenlerimizin kirlenmesini durdurmaya yönelik atik, bilinçli ve etkili devlet müdahaleleri neler olabilir?
Yetkililer 2009 yılında önerilen ulusal şişe depozitosu ve poşet vergisi tasarıları gibi geri dönüşüme teşvik eden ve bu süreçleri kolaylaştıran yasalar çıkarmalı. Böyle yasalar sayesinde tüm ülkede plastik şişe ve kaplar için beş sent depozito, poşetler için ise 5 sentlik ve iade edilmeyecek bir ödeme alınabilir. Birleşik Krallık 2015 yılında tek kullanımlık market poşetlerine yönelik benzer bir uygulama başlattı ve şişe depozito uygulamasının da bu yıl Mart ayında tüm ülkede devreye gireceğini duyurdu. Bedelli plastik poşet uygulamasının ilk altı ayında kullanım yüzde 80 düştü. Benzer şekilde 2003’te Almanya genelinde bir şişe yasası uygulamaya girdiğinde geri dönüşüm oranları yüzde 98’in üzerine çıktı. ABD’de böyle hareketlerle, plastik atıklarına bağlı yıllık tahmini 8 milyar dolarlık maliyeti dönüştürmek adına epey yol alınabilir.
Diğer önlemler ise plastik kamışlar gibi tek kullanımlık ürünlere dair bir yasak veya tercih politikası uygulamak olabilir. Yani tek kullanımlık plastik malzemeler yalnızca talep üzerine temin edilebilir. Böyle küçük bir müdahale tüketici davranışında büyük değişiklikler yaratabilir ve savurganlığı alışıldık bir hal olmaktan çıkararak bir seçim haline getirebilir. Böyle önlemler son dönemde bazı ABD kentlerinde uygulanmaya başladı ve Kaliforniya ve Birleşik Krallık’ta da şu an geliştirilmekte.
Yine de bazı plastik üreticileri kâr marjlarını etkileyecek yasaya hâlâ karşı çıkıyor. Kaliforniya ve Hawai’de market poşetlerinin ücretsiz sağlanması yasaklanmıştı. Fakat lobi faaliyetleri sonucunda şu an 10 ABD eyaletinde belediyelerin plastik konusuna yönelik yerel müdahaleler yapmasının önüne geçildi. Plastik üreticileri kârlarının etkilendiğini görerek benzer bir taktiğe de başvurdular ve müşterilerin bütçesini ve seçme özgürlüğünü savunma kılığı altında, poşet yasaklarına karşı mücadele etmek üzere Plastik Poşet Koalisyonunu Kurtarma ve Amerika Poşet İttifakı’nı oluşturdular.
Peki plastiğin sorumluluk çerçevesinde kullanılması için neler yapabiliriz? Plastiklerden kaynaklanan küresel ekolojik felaketin asıl sorumlusu çevreyi kirleten şahıslar değil. İnsanlar dönem, zihniyet ve sistem sınırları çerçevesinde ancak becerileri ölçüsünde işlev gösterebilir. Plastiklerle ilgili devasa problemimiz, yerel toplulukların ve dünya okyanuslarının bu yüzden gördüğü hasara dair açık kanıtlar bulunmasına rağmen, kirliliğin kontrolsüz bir şekilde artmasına olanak veren serbest yasal çerçevenin bir sonucu. Geri dönüşüm ABD’nin çoğu kısmında epey zor ve iyi işlemesi için uygun teşvikler bulunmuyor.
İkinci olarak: plastik problemini sık sık ve baskın şekilde dile getirin. Aileniz ve arkadaşlarınızla konuşun. Şişe yasalarını, poşet vergilerini ve yeniden kullanım ve geri dönüşüm konusunda üreticilerin sorumluluklarının artırılmasını desteklemek üzere yerel ve federal yetkililerle temasa geçin. Yerel plastik regülasyonlarını önleyen yasalara karşı sesinizi duyurun. Şirketlerin tüketicilerin görüşlerine kulak verdiğine dair göstergeler de mevcut. Müşterilerin ve çevreci kuruluşların sayısız başvurusu sonucunda McDonalds 2025’te yalnızca sürdürülebilir ambalaj malzemeleri kullanmaya başlayacağına ve bu yılın sonunda strafor kullanımını aşamalı olarak devreden çıkaracağına dair söz verdi.
Üçüncü olarak: daha büyük düşünün. Günümüzde sıfır atık olasılığı ciddi şekilde gündemde. Bireyler ve topluluklar atıkları düşük oranda azaltmaya çalışmak yerine, neredeyse her şeyin yeniden kullanılmasını, geri dönüştürülmesini veya gübre haline getirilmesini sağlamak için yaşam tarzlarını değiştiriyor. Geri dönüştürülemeyen kamışların veya plastik bardak kapaklarının bu sistemde yeri yok. Atıksız bir yaşam fikri esin veriyor olsa da mevcut ekonomik sistem dahilinde çoğumuz için uygulaması zor veya olanaksız.
Daha iyi bir alternatif ise, her şeyi olup bittikten sonra düşünmek yerine bir ürünün kullanım süresinin sonunda malzemelerin nasıl yeniden değerlendirilip dönüştürülebileceğini baştan planlayarak atıkları en aza indiren döngüsel bir ekonomi modelidir. Bunun için ürünleri “beşikten beşiğe” (döngüsel ekonomik) tasarlamak üzere endüstriyle iş birliği yapan Ellen MacArthur Vakfı gibi gruplar desteklenebilir.
Geleceğimiz böyle olabilir. Temiz kentler, ırmaklar ve sahillerden oluşan, ama tüketicilere daha basit ve sorumluluk sahibi seçenekler sunan bir gelecek. Endüstriyel gelişimi üç aylık dönemler halinde planlamayı sürdüremeyiz. Mavi gezegenimizde bunun için çok insan ve çok plastik var artık. Plastik krizi için tüketicileri suçlamayı bırakıp daha iyi bir sistem talep etmemizin vakti geldi.
Matt Wilkins’in 6 Temmuz 2018’de Scientific American’da yayımlanmış yazısından çevrilmiştir.
Yazının orijinal linki: https://blogs.scientificamerican.com/observations/more-recycling-wont-solve-plastic-pollution/